3 Şubat 2015 Salı

İNSAN İLİŞKİLERİNDEKİ SAMİMİYET

 
 
İnsan olmanın getirdiği en önemli hususların başında karşımızdaki insanlarla kurduğumuz samimiyet ilişkisi gelmektedir. Samimiyet kavramı ile cıvıklık ve yapaylık arasında ince bir çizgi bulunmaktadır. Bu çizgiyi muhafaza ederek ilişkilerinde yapmacıklıktan uzak sıcak ve samimi bir havada iletişim kurabilme becerisi her insanda bulunmayan bir özellik.
 
Günümüzde etrafınızdaki arkadaşlarınıza dostlarınıza bir bakın? sizinle neden samimi bir ilişki içerisindeler? toplumsal statünüz iyi olduğu için yada iyi bir işiniz olduğu için olabilir mi acaba? yada ticari bir ilişki içerisinde olduğunuz insanlarla ilişkilerinizi düşünün? arada bir çıkar ilişkisi söz konusu olduğu için aslında sizi bağlayan kavram "çıkar" olmaktadır.
 
Dolayısı ile genelde çok eski arkadaşlıklar ve dostluklar hariç (Onlarda bile zaman zaman çıkar egemen olmaktadır) sizden bir çıkarı olmayan insanlar sizinle samimi bir ilişki içerisinde olmak istemiyorlar. Bırakın bir ilişki içerisinde olmayı size selam dahi vermeyi bir külfet olarak görüyorlar. Teknoloji ve yenilikler  hızla hayatımıza giriyor ve bizim insan ilişkilerimizi yapaylaştırıyor. Samimiyet gibi güzel bir yaklaşımı insanlar artık çıkara endeksli gösteriyorlar.
 
Sosyal mecralarda ağımıza toplumsal statüsü güçlü insanları ekliyoruz fakat ikili iletişime girmekten imtina ediyoruz. Facebook, linkedin ve tweetter gibi sosyal ağlarda yüzlerce binlerce bağlantımız bulunuyor ancak bunların kaçı ile yüz yüze iletişim kurabildik? Orada sadece fotoğrafından tanıdığımız ve paylaşımlarından takip ettiğimiz insanlar topluluğu bulunuyor. Yediklerini ,içtiklerini, tuttuğu takımı, ailesini, düşünce yapısını sanal olarak takip ettiğimiz insanlar topluluğu.
 
Oysa hiçbirisi ile boğazda çay içmemin sıcak ve samimi yönünü paylaşmadık. Birlikte aynı yönde yürümedik, soğuğu ve sıcağı hissetmedik, samimi bir sohbeti paylaşmadık. Bu saydıklarımın maddi karşılığı elbette olamaz. Belki de ağımızda bulunan insanların bir çoğu ile çok güzel paylaşımlar içerisinde olabiliriz. Fakat insanlar artık cesur değil ve bağ kurduğu insanlardan da bir çıkar beklemekteler.Bununla ilgili yaşadığım bir örnek vermek isterim.
 

Bir süredir iş arayışım bulunmaktadır. İnsan Kaynakları Sektörü ile ilgili yazılar yazıyorum. Yazılarım geniş kitleler tarafından okunmaya ve beğenilmeye başladıktan sonra insanlar benimle bağ kurmaya başladılar. Bir çok işsiz bana özelden mesaj atarak adeta onlara kariyer koçluğu yapmamı isiyorlar.:) Aslında bir yönden akıl alınacak bir insan olmak güzel tabi. Ancak insanlar genelde çıkara endeksli yaklaşımda bulunuyor.
 
İşinden ayrılmış ve bir süredir iş arayan bir kadın linkedin den yazılarımı okuduktan sonra benimle bağ kurmuştu . Daha sonra facede beni ekledi ve bir iki gün paylaşım içerisinde olduk. Yaptığımız sohbette işsizlik psikolojisinin zor olduğundan, iş bulması gerektiğinden ve  evinin kredi ile alındığından bahsetmişti. Ben de ona sektörel bir iki deneyimimi paylaşarak yol gösterdim.

Sonra ilerleyen zamanda sohbeti kesti. Ben de pek üstünde durmamıştım. Linkedin'de gezinirken o kişinin bir firmaya yeni iş başı yapmış olduğunu gördüm. Bu ve benzeri çok vakalar yaşadım ve çevremde de yaşayan insanlar olduğunu gördüm. İnsanlar işsiz kalınca dolu bir insana yaklaşıp onunla bağ kurarak ondan akıl alıyorlar.
 
Daha sonra bir işe girdiklerinde akıl aldıkları kişiyi sosyal ağlarından engelliyorlar. İlişkilerin samimiyetsizliğini  daha iyi anlamanız açısından yaşadığım bu örneği vermeyi istedim. Elbette ki çıkarlarımızı korumak insan olmamızın bir gereğidir. Ancak çıkarlarımızı korumak ile çıkarsız hiçbir ilişkiye girmemek ayrı şeyler. Dolayısı ile insan olmamızın doğasında bulunan samimiyet duygusunu öldürmeyelim ve ilişkilerimizde yapmacıklıktan uzak ve içten bir şekilde davranalım.
 
 
Mesut YÜKSEL

2 yorum:

Unknown dedi ki...

Merhaba, yazınızı ve yazı akışınızı çok beğendim. Kaleminize sağlık öncelikle. Kesinlikle katılıyorum buna benzer birçok olay eminim gelmiştir başınıza ve gelecektir. Bu anlattığınız durumda aslında kaybeden kim oluyor bunu sorgulamak lazım. Karşılıklı çıkar ilişkisinde bence 'onur' önemlidir. Bu anlattığınız örnekte de kişinin tercihi ile sonuçlarına katlanması olası birlikteliktir. Sonuçta bu kişi aslında 'empati kurma'dığı müddetçe başına gelenlerden de ders çıkaramayacak bir zihniyettedir.
İş yaşamınızda ve yazılarınızda başarılar dilerim. Nilüfer Koçyiğit.

Telepatik dedi ki...

Güzel yorum ve düşünceniz için teşekkür ederim Nilüfer Koçyiğit

Yorum Gönder