5 Şubat 2015 Perşembe

DEPECHE MODE GRUBU İLE TANIŞMA HİKAYEM



1991 yılında körfez savaşı sırasında TV ler sık sık canlı yayında savaşı anlatıyordu. Spikerler canlı tercümeler ile savaş anının heyecanını sürekli an be an izleyicilere aktarıyorlardı. Bu yoğun canlı yayın maratonu esnasında arada yabancı klipler de veriliyordu. O zaman ekranlarda siyah beyaz bir klip dönmeye başlamıştı. Klibi izlediğimde yorumcunun ses tonu ve şarkıyı yorumlama biçimi beni çok etkilemişti. Daha sonra aynı klibi birkaç kez görünce klip sonunda altta yazan grubun ismine dikkatlice baktığımda Depeche Mode yazdığını gördüm.


Söylenen şarkının ismi Little 15 idi. Çok sonra şarkı sözlerini araştırdığımda bu şarkının 15 yaşında bir kız çocuğunun duygusal dünyasını anlattığını öğrendim. Daha sonra o dönem çok popüler olan müzik kanalı MTV de Depeche Mode kliplerini takip ederek sevmeye başladım. Lise yıllarına geldiğimde gruba olan ilgim daha fazla artarak devam etti. Grubun o dönem çıkan ve müzik otoriteleri tarafından tüm zamanlarda çıkarılan en iyi albümü olduğu kabul edilen "Violator" albümü çok popülerdi.

Lise yıllarında benden çok hoşlanan ve benimle çıkmak isteyen bir kız vardı. O da Depeche Mode hayranıydı. Kendisinde Violator albümü olduğunu ve albümün Amerika'dan teyzesinin getirdiğini söylemişti. Ben de albümü bana vermesi karşılığı onunla çıkabileceğimi söylemiştim:) sonra albümü bana verdi fakat onla çıkmamıştım:) Daha sonra Lise'de başka bir arkadaşım (Erkek) Depeche Mode hayranlığımı öğrenince bana yaz tatili sonunda okul açılışında Depeche Mode'nin albümünü hediye edeceğine dair söz vermişti.




Yaz tatili bitiğinde tam da söz verdiği gibi grubun Violator'den sonraki albümü "Songs of Faith Devetion Live"'ı bana hediye etmişti. Albümde dikkatimi çeken grubun tarzının elektronik sound dan rock soundu na kaymış olmasıydı. Ayrıca solist Dave Gahan'ın saçlarını omuzlarına kadar uzatarak yeni albüm ile birlikte yeni imaj yaratması hayranları tarafından da olumlu karşılamıştı. Böylece Depeche Mode albüm koleksiyonuma iki beleş albüm ile başlamıştım:) Sonra grubun tüm albümlerini elime para geçtikçe müzik marketlerden almaya başladım. Daha sonra grubun oluşum hikayesi ve tüm şarkılarını türkçeye çevrilmiş halini içeren bir kitap satın aldım. Kitapta dikkatimi çeken grup üyesi back vokal, müzisyen Martin Gore'nin grubun tüm şarkı sözlerini yazmış olmasıydı. Şarkı sözlerini incelediğimde insanın duygusal dünyasının en ücra köşelerine kadar inebilen yoğun ve anlamlı sözler olduğunu fark ettim. Bu yönüyle Martin Gore'nin grupta fazlaca ağırlığı bulunuyordu.

Diğer grup üyesi Andy Flatcher grubun sessiz ve mütevazi bir üyesi. Sadece işine odaklı çalışan ve genelde pek de sivrilmeyi istemeyen bir kişilik sergiliyor. Grubun vokali Dave Gahan'ın ingiliz aristokrasisi kokan basbariton sesiyle insanın ruhunun derinliklerinine inebiliyordu. Ses tonuyla gelmiş gelmiş tüm grup vokallerinden ayrılmayı başarabilen Dave, sahnede sergilediği kıvrak dansları ile müthiş performanslar sergileyebilen ender sahne adamlarından birisi olmayı başarıyor.

Martin Gore'nin Synthesizer başında yarattığı harikalar ile Dave Gahan'ın müthiş sesi ve sahne performansı birleşince ortaya harika bir görsel şölen çıkıyor. Dave gahan müzik otoriteleri tarafından bu müthiş yeteneğine çeşitli isimlendirmeler yapılmış ve payeler de verilmiştir. Örnek vermek gerekirde "Müziğin Mesihi" "Rock Tanrısı" şeklinde isimlendirmeler yapılmıştır. Şimdilerde 50 li yaşlarını deviren grup üyeleri dünya turnesine çıktıklarında halen muhteşem sahne performansları ile milyonları peşinden sürüklediğini görmekteyiz.

2001 yılında  Abdi  İpekçi Arena'da, 2006'da  Kuruçeşme Arena'da  konser veren Depeche Mode'un  'Tour of the Universe' adlı turne kapsamındaki İstanbul konseri 14 Mayıs 2009 tarihinde gerçekleşmesi planlanırken, Dave Gahan'ın 12 Mayıs 2009 tarihindeki Atina konseri öncesi hastalanması sonucu iptal edilmişti. Grubun üçüncü konseri denemesi ise hayranlarını yine üzdü. 17 Mayıs 2013'te İstanbul Maçka Küçükçiftlik Park'ta gerçekleşecek olan konser grubun bulgaristan yakınlarında olduğu sırada yaşanan grev ve üzücü olaylardan sonra konseri iptal etmesinden dolayı 2.kez bilet alan hayranları tarafından üzüntü ve hayal kırıklığına neden oldu.


Ben de 2013 konseri için 8 ay önce biletix sitesinden konser biletini almış ve heyecan içerisinde grubun ülkemize gelmesini bekliyorken yaşanan bu talihsiz olay neticesinde üzülerek bileti biletix'e iade etmek zorunda kalmıştım. Depeche Mode hayranlarını yaşanan 2 gerçekleşemeyen konser girişimi ile üzse de onların gönüllerinde her zaman farklı bir yere sahiptir. Grubun 2006 yılında Kuruçeşme Arena'da vermiş olduğu konseri yakından izleme şansı yakalamıştım. Gerçekten grup her zamanki gibi müthiş bir sahne performansı sergilemişti.

Dave Gahan'ın kıvrak dansları ve eşsiz yorumunu yakından izleme şansım oldu ve binlerce hayranı grubun eşsiz müziği ile adeta transa geçip farklı bir boyuta doğru yolculuğa çıkmışlardı. Grubun bence hayranları tarafından çok sevilmesinin nedeni 90 yıllarda yapmış oldukları elektronik soundlu  müzik ile Martin Gore'nin yazmış olduğu muhteşem sözlerin, Dave Gahan'ın eşsiz sesi ,yorumu ve sahne performansı ile bütünleşmesi sonucu "çağının ötesinde" müzik yapabilen bir grup olmalarına neden olmuştur.

Grubun bence en iyi albümü 1990 çıkışlı "Violator" albümüdür. Digital soundun yoğun olarak kullanıldığı bu albümde özellikle "Enjoy The Silence"isimli şarkı hayranları tarafından adeta grubun marşı gibi her konserde ezbere söylenmektedir. Bunun yanı sıra "Personal Jesus" ve "Policy of truth" "World in my eyes" gibi şarkıların da ön plana çıktığı albümün tamamı bana kalırsa son derece kaliteli şarkılardan oluşuyor, dinlemenizi öneririm. Dünya müzik otoriteleri tarafından ta tam not alan albüm, bu gün gelmiş geçmiş en iyi albümler listesinde yerini almıştır. Grubun "Music For The Masses" ve Songs of faith  devetion "Ultra"ve "Exciter" albümleri de öne çıkan albümlerdendir. Grup en son Delta Mashine albümü ile 2014 yılında dünya turnesine çıkmıştır.


Depeche Mode'ye 90 lı yılların "Digital Çığlığı" da diyebiliriz.  Tüm dünyada milyonlarca hayranı olan grup insanları etkilemeye devam etmektedir.Yakın arkadaşım Serkan Yasin de sıkı bir Depeche Mode hayranıdır. Kendisi İletişim Fakültesi mezunu olduğundan Sosyal Medya içeriklerinde çok başarılıdır. Bu sayede Depeche Mode'nin birçok videosunu espri unsurları kullanarak ve kendi bakış açımızı da katarak tekrar çektik. Video örneklerini bloğumda görebilirsiniz.
   

Grubun Kuruluş öyküsünü verirsek
 
Depeche Mode, 1980 yılında Londra’da kuruldu. İsimlerini bir Fransız moda dergisinden alan grup, Martin Gore, Dave Gahan, Andrew Fletcher, Vince Clark ve Alan Wilder’dan oluşuyordu. Depeche Mode’un kuruluşu, aslına bakılırsa 1976’ya kadar uzanıyor. İngiliz Vince Clarke ve Andrew Fletcher’ın kurduğu grup “No Romance in China”ın varlığı uzun sürmez. 1979’da Clarke, Martin L. Gore ile “French Look” adında bir grup kurar, ancak Fletcher’ın eklenmesiyle grubun ismi “Composition of Sound” olur. 1980’e kadar, Clarke vokallerde yer alırken 1980’de David Gahan’ın grubu tamamlamasıyla “Depeche Mode” oluştu.

Grup, çıkışını 1980 yılında Photographic single’ıyla yaptı ve hemen arkasından da ‘Dreaming Of Me’ ve ‘New Life’ single’larını yayınladı. Grubun İngiltere’deki popülerliği ise dördüncü single’ları ‘Just Can’t Get Enough’la geldi. 1981’de yayınlanan ilk albümleri “Speak and Spell” çok başarılı oldu. Depeche Mode ticari başarının eğişindeyken, şarkı sözü yazarı Clarke

1986 yılında çıkan “Black Celebration” albümüyle birlikte Depeche Mode 10 yıl sürecek bir karanlık atmosfere gömüldü. Çok beğenilen single’ları “Strange Love”dan sonra 1987’de yayınlanan “Music for The Masses” albümü, arkasından başlayan turne Depeche Mode’un artık en ünlü gruplardan biri olduğunun kanıtıydı. Grubun 1987-88 yıllarında gerçekleştirdiği ve büyük ilgi gören Music For The Masses turnesi, 1989’da çıkan “101” albümüyle yayınlandı. 1990’da yayınlanan “Violator” albümü ise ‘Enjoy The Silence’, ‘Policy of Truth’ ve ‘Personal Jesus’ gibi single’larla Depeche Mode’un en çok tanınan albümü oldu.


1993’te yayınlanan “Songs of Faith & Devotion” albümleri listelere 1 numaradan girdi. Bu albümle sound’u daha da sertleşen grupta bir ayrılık yaşandı. 1995’te Alan Wilder gruptan ayrılarak solo projelerine yöneldi. Ardından Gahan’ın intihar girişimi ve uyuşturucu sorunları gündeme geldi. Bütün bu çalkantıların ardından grup 1997 yılında “Ultra” albümünü yayınladı. Ultra’dan çıkan en ünlü parçalar arasında “Barrel Of A Gun”, “It’s No Good” yer alıyordu. Listelere bir numaradan giriş yapan albümün ardından bir yıl sonra “The singles 86>98” isimli greatest hits albümü yayınlandı. O yıl turneye çıkan Depeche Mode, 1 milyondan fazla hayranı için 18 ülkede 64 tane konser verdi.

Turnenin ardından grup üyeleri üç sene boyunca solo projelerine yöneldi. 2001’de yayınlanan “Exciter” albümü, “Dream On” ve “I Feel Loved” gibi parçaları barındırıyordu. 2003 yılında Gahan ve Gore solo albümlerini yayınladılar ancak bu albüm çalışmalarından kısa bir süre grup tekrar bir araya gelerek yeni bir albüm üzerinde çalışmaya başladı. 2005’in Ekim ayında yayınlanan “Playing the Angel” yayınlanmasıyla birlikte ilk 10’a girdi. Depeche Mode’un günümüzde ulaştığı toplam satış rakamı 72 milyonun üzerinde.


Depeche Mode yıllara göre albüm sıralaması

Speak and Spell (1981)
A Broken Frame (1982)
Construction Time Again (1983)
Some Great Reward (1984)
Black Celebration (1986)
Music for the Masses (1987)
Violator (1990)
Songs of Faith & Devotion (1993)
Ultra (1997)
Singles 81-85 (1998)
Singles 86-98 (1998)
Exciter (2001)
Playing the angel (2005)
Sounds of the universe (2009)
Delta Machine (2013)


Mesut YÜKSEL




 



0 yorum:

Yorum Gönder